Beyoğlu Mutlu Son

Beyoğlu Mutlu Son

Polly de arzusuna uyarak

ata biner şeklinde oturdu üzerine ve kendini elleriyle doğru yere

yerleştirdi. İçgüdüsel bir hareketle zevk tabancaının alev, alev

yanan ucuna direkt çakıldı, içine işledi. Beyoğlu Mutlu Son Duruşunun

zevkine varıp tadını çıkartarak birkaç saniye böylece oturdu,

delikanlıysa onun kışkırtıcı göğüsleriyle dokunuyordu. Polly

de süre, vakit duruyor onun öpücüklerine karşılık veri‐

yordu. Kısa süre sonrasında delikanlı daha şiddetli hareket

etmeye başladı. Derken bir inilti tufanı koptu, bunlara alttaki

savaşçının hamleleri birlikte rol alıyordu. Ellerini Polly’nin sırtında

kenetleyip tatlı bir şiddetle onu yuvaya kendine çekiyordu.

Darbeler kısa sürede onları en yüksek aşamaya getirdi ve

çıkardıkları benzer seslerle ulaştıkları noktayı idrak etmek zor

değildi.Daha fazlasını görmeye dayanamayacaktım artık aynı

oyunun ikinci bölümünde öyle altüst olmuş, öyle

heyecanlanmıştım ki dayanılmaz hale gelen çılgınlığım

Beyoğlu Mutlu Son

yüzünden sanki beni rahatlatacak bir çaresi varmış benzer biçimde

Phoebe’ye sarılmış, yapışmıştım. Tutulduğum sara nöbetine

acıyan, birazcık da memnun olan Phoebe beni kapıya doğru

çekti, kapıyı olabildiğince sessiz bir şekilde açtı, ikimiz de ayrımedilmeden dışarı çıktık. Yine odama götürdü beni.

Heyecandan bacaklarım tutmuyordu, kendimi yatağa attım

derhal. Hissettiklerimden utanmama karşın kendimi bilmez

bir şekilde yattım. Phoebe de yanıma uzandı. Artık düşmanı

görüp tamamen değerlendirdiğime nazaran ondan hala korkup

korkmadığımı sordu cilveyle. Ve onunla çarpışmaya cesaret

edip, edemeyeceğimi bilmek istedi. Tün bunlara karşılık tek

söz çıkmadı ağzımdan. İçimi çektim, Beyoğlu Mutlu Son soluğum kesilmişti.

Phoebe etekliğini kaldırdı, elimi tuttu yarı zorlayarak kendine

doğru çekti. Şimdi daha da bilinçlendiğim için orada beni

sakinleştirecek bir umut aradım. Her şeyin böyle düz, böyle

boş olduğu bir yerde aramış olduğumın gölgesini bile bulamayınca

elimi çekip almak istedim fakat Phoebe’yi kırmaktan

çekiniyordum. Her şeyi onun idaresine bıraktım, zevkin kendi

varlığından çok hayalini elde etmek için elimden istediği

biçimde yararlandı. Bense artık daha gerçek bir hazzın

açlığını çekiyordum.

Hanımefendi Brown derdime devayı en kısa

zamanda sağlamazsa, bu kadın hanıma budalaca aldatmacayla

daha fazla oyalanmamaya söz verdim.