Beyoğlu Masöz Bayan Genç Esra Hanım

Beyoğlu Masöz Bayan

BeyoÄŸlu Masöz Bayan “Söz veriyorum.” Genç kızı ağırlığından kurtarmak için, dirsekleri üzerinde bedenini birazcık yukarı kaldırarak, tekrar hareket etmeye baÅŸladı – yavaÅŸ, kesin, her biri, o tatlı sürtünme duygusu ile ÅŸehvet sarsıntıları getiren vuruÅŸlarla. Kendisini denetim altında tutmaya çabalarken, çenesi kenetlenmiÅŸ ve bütün kasları kaskatı kesilmiÅŸti, içeri dışarı, içeri dışarı, diyordu kendi kendine. Bir saniyeliÄŸine bile ritmi ÅŸaşırırsa, denetimünü bütünüyle yitirecekti. Onun için en iyisini yapmak istiyordu. Kendini dert etmiyordu -gece bitmeden cennete eriÅŸeceÄŸini biliyordu. Fakat Miranda için…

Bütün bildiÄŸi, onun da kati mutluluÄŸu bulması için yoÄŸun bir çaba harcaması gerektiÄŸiydi. Daha önce bir bakire ile beraber olmamıştı, o yüzden bunun gerçekleÅŸebilme ihtimalinden kesin deÄŸildi fakat elinden geleni yapacaktı. Hitabının bile denetimü kaybetmesine niçin olacağından korkuyordu, gene de, “iyi mi hissediyorsun?” demeyi baÅŸardı. Miranda gözlerini açtı. “İyiyim. Artık acımıyor.” “Hiç mi?” Başını salladı. “mükemmel hissediyorum, ” dedi ve parmaklarını Turner’ın sırtında dolaÅŸtırmaya baÅŸladı. Turner, onun tüy gibi hafifçeçe dokunuÅŸlarıyla titredi ve denetimünün elinden kaydığını hissetti.

Beyoğlu Masöz Bayan

BeyoÄŸlu Masöz Bayan “Sen nasıl hissediyorsun?” diye fısıldadı. Turner, Miranda’nın anlayamadığı bir ÅŸeyler homurdandı ve daha hızlı hareket etmeye baÅŸladı. Miranda karnında bir hızlanma, hemen sonra da dayanılmaz bir daralma hissetti. Parmakları ve ayak parmakları uyuÅŸmaya baÅŸladı ve tam bedeninin binlerce parçacığa bölüneceÄŸinden kesin olduÄŸu anda içinden bir ÅŸeyler koptu ve kalçaları yataktan öylesine bir kuvvetle sıçradı ki Turner havaya kalktı. “Oh, Turner!” diye baÄŸlarırdı. “Yardım et!” Turner, tümüyle kontrolden çıkmıştı. “EdeceÄŸim, ” diye mırıldandı. ‘vallahi billahi.”

Ve sonra bir çığlık attı, çehreı sanki acı çekiyormuÅŸ ÅŸeklinde görünüyordu. En nihayetinde nefes soluÄŸa kaldı kendini Miranda’nın üzerine bıraktı. Birkaç dakika birbirlerine dolanmış biçimde yattılar, sırılsıklamdılar. Miranda, onun üzerindeki ağırlığını, bu hoÅŸ rehavet duygusunu sevmiÅŸti. Eliyle Turner’ın saçlarını okÅŸadı. KeÅŸke çevrelerindeki dünyadan uzak olabilselerdi. Birileri onların yokluÄŸunu fark etmeden bu minik av kulübesinde kozalarına çekilmiÅŸ olarak kalabilselerdi. “iyi mi hissediyorsun?” diye sordu Miranda yumuÅŸak bir sesle. Turner’ın dudaklarında çocuksu bir gülümseme belirdi, “Sence iyi mi hissediyorum?”