Beyoğlu Masaj Salonu-Bayan Masör Esra
Beyoğlu Masaj Salonu-Bayan Masör Esra
Beyoğlu Masaj Salonu-Bayan Masör Esra Üniversiteli, genç hanımın ayağındaki ev terliklerini fark eder. Yardım etmek onun mesleğidir. Bu kadın kâğıttan olan ayakkabı tabanlarında çaresizce dolanır ve ailesinin kendisine yapmış olduklarını anlamaya çalışır. Kadının elinde, ağzına doğru tutulan küçük bir şişe vardır. Kadın, köylü kadınlar ve hatta hepimiz; ter akan yüzümüzle ocağa dönüğüzdür ve kendimizi sunmuş olacağımız çatallan bıçaklan sayıyoruzdur. Kadın sükunet içinde genç adama bir şeyler söyler. Kadın doğru adrestedir, çünkü çocuk da sık sık sarhoş olmuş ve başını derde sokmuştur. Hanımın kafası, otomobile biner binmez çocuğun omzuna düşer. Otomobilin tekerlekleri harekete geçer; artık yol kat edilmeye başlanmalıdır.
Günün birinde deÄŸiÅŸik bir ÅŸey olmuÅŸtur, yeni bir ÅŸey, aslında acayip ve beklenmeyen bir ÅŸey… Bunu daha sonraki sohbetlere ekleyebiliriz bir ihtimal! Delikanlıın üniversite arkadaÅŸları çoktan ilk düşmanlarını yakalamış ve derilerini yüzüp omuzlarına atmışlardır. Artık zincire baÄŸlı ve oldukça sabırsız olan isteklerin önüne yiyecek bir ÅŸeyler fırlatılabilir. Böylece isteklerin büyümesi, güçlenmesi ve günün birinde okyanuslara açılması saÄŸlanabilir. Evet, tabiat ciddidir. Bu yüzden doÄŸanın rızası olmadan da bir ÅŸeyleri baÅŸarmak için, doÄŸayı zincirlerle baÄŸlarız! Yan ögeler boÅŸ yere sinirlenmekte, hepimiz aslına bakarsanız bu olayın içindeyiz!
Beyoğlu Masaj Salonu-Bayan Masör Esra
Beyoğlu Masaj Salonu-Bayan Masör Esra 7 Çevredeki dertli insanoğlu, merdivenlerden akan su şeklinde kendilerini kontrol eden müdürlerine doğru süzülmektedir. Sabahın erken saatlerinde çalmaya başlamış olan radyonun sesiyle uyanırlar. Ve birazdan sıcak şefkatli yataklarından kalkmak zorunda olacaklar. Kadınlarının yanından kalkarlar ve etraflarını kirletmeye başlarlar. Zaman rüzgâr benzer biçimde yapıt geçer. İnsanlar emekliye ayrılana değin emek vermek zorundadırlar. Çalışmalarının karşılığındaki paranın kendilerine verilmesine ve evlerindeki -sadece misafirlerin tadı düşünülerek alınaneşyalarının borçlarını ödeyene kadar; dur durak bilmeden çalışmaya devam ederler. Aslen gerçekten evde olanlar kadınlardır; adamlar bütün günlerini ve hatta gecelerini dışarıda geçirirler. Kâğıt fabrikasında! Ve kâğıt fabrikası yıllarca emek vermiş insanları günün birinde sokağa atar.
Ama doÄŸal en önce insanoÄŸluın üst kattan kâğıtlarını almaları gerekir. Müdürün karısı sizin de aranızdadır, sessiz bir beyaz. Leziz bir kızartma bile yapamadığını söylemek gereksiz. Ama müdürün karısı ufak çocuklara çalgı çalmayı ya da “gürültü” yapmayı öğretmeyi çok iyi bilir. Zaten insanoÄŸlu da bu müzik yardımıyla müdürün parselinde iÅŸe baÅŸlayabilirler. Babalar sabahın ilk ışıklarında uyanır ve yollara dökülür. Yarı çıplak vücutları seramik karayla döşenmiÅŸ banyonun çıplaklığında aynaya dönüktür, fermuarlardan dışarıya bakan muslukları yarı sıcak sularım akıtmaya adım atar. Kim bilir tuvaletler insanların aynalarıdır.
Son yorumlar